
Finans Yönetimi ve Yönetim Muhasebesinin Önemi
Finans yönetimi ve yönetim muhasebesi işletmelerin varlıklarını sürdürmeleri (İşletmenin Sürekliliği İlkesi) bakımından her zaman vazgeçilmez bir koşul oldu. Ancak ülkemizde ve Dünya’da son dönemlerde yaşanan ekonomik ve siyasal sorunlar bu şartı daha fazla öne çıkardı. Özellikle ülkemizin son birkaç yıldır yaşamış olduğu ekonomik sorunlar ve yanı sıra ortaya çıkan konkordato ve iflaslar nedeniyle işletmelerde finans yönetimi ve yönetim muhasebesi ihtiyacı can alıcı bir ihtiyaç halini aldı diyebiliriz. Bu nedenle; işletmelerin muhasebe kayıt ve raporlarını vergisel ve diğer yükümlülüklerin bir aracı olarak görmekten vazgeçmeleri, sistemlerini işletme yönetimi için rapor üreten ve karar vermelerini kolaylaştıran/hatalı kararlar almalarını önleyen bir araç olarak kullanmaları kaçınılmaz hale gelmiştir.
Önerimiz: Tüm işletmelerin küçük yada büyüklük farkı gözetmeksizin işletme muhasebe birimlerinde üretilen finansal raporları (bilanço, gelir tablosu, mizanlar) dikkate almaları ve bunlara ilaveten bütçe, nakit akışı ve finansal analiz raporları gibi karar alma ve işletmenin durumunu görmeye yararlı olacak diğer raporları da karşılaştırmalı olarak yaptırmaları ve bunu sürekli hale getirmeleridir.
İşletmelerin en azından KPI’lar (Key preformans indicator) olarak adlandırılan ve Türkçe’ye “anahtar performans göstergesi” olarak çevrilen finansal rasyo ve göstergelerden en azından; brüt, net ve faaliyet kar marjları, faiz vergi ve amortisman öncesi kar (EBITDA), yatırım geri dönüş oranı (Return on investment), varlık getiri oranı, öz varlık getiri oranı, cari oran (çalışma sermayesi oranı), toplam borç/toplam aktif oranı, stok devir hızı, alacak/borç devir hızları gibi sonuçları hesaplamak suretiyle işletmelerinin durumunu yakından takip etmeleri işletmenin sürekliliğini sağlayacak anahtar yönetim işlevi yerine getirilmiş olacaktır.